Toplumda ender görülen sağlık sorunlarından bir olan amip hastalığı taşıdığı riskler sebebiyle mutlak olarak erken zamanı teşhis edilmelidir. Mikrobiyel kaynaklı bir hastalık olan amip hastalığı, amip ismini alan ve sularda yaşamını sürdüren bölünerek çoğalan bir su canlısına bağlı olarak meydana gelmektedir. Amipli dizanteri olarak da bilinen amip hastalığı, ento moebo histolytica isimli amipin neden olduğu […]
Toplumda ender görülen sağlık sorunlarından bir olan amip hastalığı taşıdığı riskler sebebiyle mutlak olarak erken zamanı teşhis edilmelidir. Mikrobiyel kaynaklı bir hastalık olan amip hastalığı, amip ismini alan ve sularda yaşamını sürdüren bölünerek çoğalan bir su canlısına bağlı olarak meydana gelmektedir.
Amipli dizanteri olarak da bilinen amip hastalığı, ento moebo histolytica isimli amipin neden olduğu bir sağlık sorunu olup, tedavi edilemediği takdirde ciddi rahatsızlıklara zemin hazırlamaktadır. Tek bir etkene bağlı olarak gelişim gösteren amip hastalığı, günlük iş ve sosyal aktivitelerin de olumsuz etkilenmesine neden olabilmektedir.
Hastalığa neden olan etkenin kesin olarak teşhis edilmesi açısından teşhis sürecinde ilk olarak hastadan dışkı numunesi alınmaktadır. Alınan dışkı numunesi laboratuvar ortamında test edildikten sonra, doktorun uygun görmesi durumunda ayrıca röntgen, ultrason, sintigrafi testine de başvuru yapılabilmektedir.
Tedavi sürecinin hastalığın ilerleyişine göre değişkenlik gösterebildiği amip hastalığı tedavisinde genellikle antibiyotik ilaçlar, metranidazol, terasiklin gibi farklı ilaç türleri uygulanmaktadır. Hastalığa neden olan virüsün yok edilmesinde oldukça etkili olan ilaç tedavisi dışında ayrıca, hastalığın ileriki düzeylere ulaşması durumunda da hastalığa bağlı oluşan aşırı su kaybının yeniden sağlanması açısından hasta bir müddetliğine hastaneye yatırılarak su kaybının damar yolu üzerinden yeniden geri alınması sağlanmaktadır.
Amip hastalığı her yaştan bireylerde görülebilmektedir. Fakat, yapılan bazı araştırmalar sonucunda amip hastalığının daha çok kalabalık kentlerde yaşayan bireylerde etkisini gösterebildiği gözlemlenmiştir. Etkisini göstermesi ile birlikte ayrıca, bireylerde halsizlik oluşturması sebebiyle günlük aktiviteleri de olumsuz yönde etkilemesi söz konusu olmaktadır.
Tedavi sürecinin 10 ila 15 gün aralığında değişebildiği amip hastalığında gerek teşhis süreci ve gerekse de tedavi sürecinin kısa ve başarılı olabilmesi açısından hastalığın henüz ilk belirtilerinin fark edilmesi durumunda vakit kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır. Geliştirilen yeni ilaçlar sayesinde daha kısa süreçler içerisinde tedavi edilen amip hastalığı bu sayede hastane yatışı ile birlikte 10 günden az bir süreçte tedavi edilebilmektedir.
Bir önceki yazımız olan Albinizm Nedir Tedavi Yöntemleri Nelerdir? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.